{ "title": "Lazer Tedavisi", "image": "https://www.lazertedavisi.gen.tr/images/lazer-tedavisi.jpg", "date": "19.01.2024 07:56:47", "author": "serhat tonbul", "article": [ { "article": "Lazer tedavisi, birçok alanda kullanılan bir teknoloji haline gelmiştir. Lazer radyasyonun uyarılmış emisyonu ve ışın amplifikasyonundan ibarettir. Lazer cihazları tek renkli, tek fazlı, düz, yoğun monokromik ışık yapan cihazlardır. Renkli olduğu gibi renksiz de olabilmektedir. Görünürlük oranı dalga boyu ile bağlantılıdır. Bu dalga boyunu ve gücünü tıptaki kullanım alanını belirler. Dalga boyu ve gücüne göre farklılık gösteren çok sayıda lazer tipleri vardır. En bilinenleri ruby, alexandrate, diode, Nd-yag tipleridir. Lazer tedavisi kullanım yerleri şöyledir. Lazer tedavisinin fiyatları yapılacak bölgeye, rahatsızlığa ya da lazerin türüne göre değişebilmektedir. Lazer tedavisi, yapılacak kişilerde yaşa ya da kendisinde bulunan diğer rahatsızlıklara göre belirlenmektedir. Çünkü bazı rahatsızlıklarda lazer tedavisi uygulanmamaktadır. Lazer tedavisinde hijyen çok önemlidir.

Lazer tedavisi uygulanan durumlar

Glokom: Gözün renkli kısmı irisin arka tarafında üretilen sıvı, göz merceği ve irisin ön tarafına geçer ve irisin ön kısmında kenarda bulunan ağa benzer bir yapı tarafından geri emilir. Normal şartlarda bu süreç dengelidir ve göz içi basıncı dar bir aralıktadır. Sıvısının geri emildiği bölgede bir tıkanma olursa, sıvı göz içerisinde birikmeye başlar ve göz tansiyonunun yükselmesine neden olur. Tansiyonun yükselmesi görme işlevini bozup körlüğe bile sebep olabilir. Lazer tedavisi ile tıkalı olan bölgeye müdahale edilerek burada küçük deliklerin açılır ve sıvının geri emilmesini sağlanır.

Diyabetik retinopati: Şeker hastalığına bağlı bir hastalıktır. Uzun dönemde oluşturduğu en önemli risk görme işlevinin kaybolmasıdır. Retinadaki damar duvarlarının zamanla zayıflamasına neden olan şeker hastalığı körlüğe sebep olabilir. Damar duvarı zayıfladığı zaman geçirgenliği artar. Damar içerisinden retina bölümüne geçen kan ve serum günbegün görme alanının küçülmesine neden olur. Bu rahatsızlığın tedavisinde argon lazer kullanılır. Bu lazer göz içi sıvıya zarar vermeden retinadaki damarlara gelir. Lazer tedavisi sayesinde damar duvarındaki zayıf bölge yakılır ve sızıntı önlenmiş olur.

Tüylerde lazer tedavisi: Lazer epilasyon dediğimiz bu yöntemde cilt tipi, tüy rengi ve yapısı uygun olan ve gereken her bölgeye uygulanabilmektedir. Bayanlar daha çok üst dudak, çene bölgesi, kol, koltuk altı, bacak ve bikini bölgesini tercih etmektedir. Erkeklerde ise sırt, omuzlar, göğüs, sakal en sık uygulanan bölgelerdir. İlerleyen lazer teknolojileri ile tüm cilt tipleri için lazer tedavisi uygulanabilmektedir. Maalesef halen en iyi sonuçlar, açık renk tenlerde ve koyu renk kıl köklerinde görülmektedir. Bu nedenle lazer epilasyon, beyaz kıllar da çok etkili değildir. Aynı şekilde sarı ve kızıl kıllar da tedavi başarısı azdır.

Dişlerde lazer tedavisi: Lazer ile diş tedavisi dişe ve diğer dokulara temas edilmeden uygulandığı için ısı ve titreşim meydana gelmez. Bu sebepten ötürü hastalar ağrı hissetmez ve anesteziye gerek kalmadan tedavileri yapılır. Lazerin bu özelliği anesteziden korkan hastalar için çok iyi olmaktadır. Anestezi sonrası yemek yiyememe ve konuşma zorluğu gibi sıkıntılarda olmaz. Bir diğer avantajda klasik tedavi cihazlarının çıkardığı sesler, baskı ve titreşimlerin olmamasıdır. Ayrıca lazer tedavisinde kanama olmaz.

Bunların dışında vücudumuzun daha birçok alanında oluşan rahatsızlıklar için lazer tedavisi uygulanmaktadır.
" } ] }